Aldatmanın Nedenleri arasında 9 özel dedektif tespiti! 1-Evliliğinde mutsuz olan, beklentilerini bulamayan kişi kolaylıkla aldatabiliyor. Bu durumda özellikle kadınların incinen gururları ve kendine güvenleri evlilik dışı bir ilgi ve ilişki ile dengelenmeye çalışılıyor. Buna rağmen evliliğinde mutlu olan, eşini seven kadın ve erkekte aldatabiliyor. Bu durumda erkeklerde daha çok görülmektedir. Eşini aldatan kadın ve erkek genellikle duygusal olmaktan ziyade değişik ve gizli bir heyecan yaşamak isteyebiliyor. 2-Kişi İntikam alma duygusu ile aldatabiliyor. Eşini ona herhangi bir konuda duyduğu ce açıklayamadığı bir kızgınlık nedeniyle aldatan kişiler bu sayede intikam aldıklarını, rahatladıklarını itiraf ediyorlar. Bu durumda çoğunlukla yeniden eski denge kurulabiliyor. Hatta eş intikam duygusu ile diğer eşi aldattıktan sonra daha uysal davranabiliyor. 3-Bazı uzun süren hastalıklar; eşin hamileliği, yeni doğum yapılan aylar erkeğin en çok dışa yöneldiği süreçler olabiliyor. Özellikle ilk çocuğun doğumunu takip eden aylar stresin arttığı, cinsel yakınlıkların azaldığı dönem, erkeği evlilik dışı ilişkilere itebiliyor. Uyumlu evliliklerde bile %15 oranında bu tip bir aldatma olayı istatistiki bir bilgidir. 4-Bir yakının ölümü veya geçirdiği bir kaza, ölümcül hastalıklarda duyulan büyük üzüntüler kişiyi her şeyi unutturacak yeni bir cinsel ilişkiye, heyecana yöneltebiliyor. Böyle durumlarda birçok evli çift, eşlerini aldatmalarında bir neden olarak, büyük üzüntünün ve yaşanan paniğin rol oynadığını kabul ediyor. 5-Evliliklerde azalan cinsel heyecanların aldatma konusunda büyük rol oynadığını birçok araştırma ortaya koymuş durumdadır. Evliliğin bir süre sonra bu noktaya geleceğini ve azalan heyecan duygusunun her zaman kişiyi yeni bir ilişkiye itebileceği düşünülerek çiftler ilişkilerindeki heyecanı dikkatle takip etmeli ve özen göstermelidirler. Eşlerin duygusal yapıları, yaşamdan beklentileri, inançları kişiyi aldatma davranışına zorlayabilir ve kişinin kontrolünü yitirmesine neden olabilir. Bu tamamen kişinin yapısına ve eşinin anlayışına bağlı olarak değerlendirilir. 6-Erkek ve kadın gençliğini kaybettiğinde, yâda artık yaşlanmaya başladığını düşünmeye başladığı anda, artık genç sayılmayacağına, beğenilmeyeceğine veya sevilmeyeceğine inanmaya başlar. Bu endişe ve düşünceden kurtulabilmek için aldatma yoluna girebilir. Bu durumdaki kişi gençliği yakalamak için kendinden daha genç kişilere ilgi duymaya başlar. Onlar tarafından beğenilmiş olmanın ve sevilmenin hazzı ile mutlu olur. Eşinin veremediği gençlik aşkını bulduğunu düşünebilir. Kaybolan yılların ardından içinde oluşan üzüntü nedeni ile eşine kin duymaya başlayacaktır. 7-Her şey bir yana bütün bu yazdıklarımızın dışında, sadece yeni bir macera, heyecan, yaşama arzusu aldatmaya neden olabilmektedir. Çoğu zaman kişi eşini ve çocuklarını sever, kaybetmek istemez ama kaçamak denen aldatmalardan da geri kalmaz. 8-Bazı Eşler kişinin özgürlüğüne, bu arada seks yaşamına ipotek konamayacağını düşünürler. Eşlerin her ikimside bu şekilde bir düşünce yapısına sahip ise aldatma doğal hale gelir. Hatta bu kişiler aldatma kelimesini bile kullanmazlar. Evliliğe başka yönlerden bağlıdırlar. Ekonomik bağ, iş beraberliği ve sosyal ilişkiler gibi. 9-Aldatmanın biyolojik etkisi; İnsan vücudu peremen denen bir koku salgılar, bu koku cinsel arzuyu çeker ve harekete geçirir ancak bir süre sonra bu kokuya alışılır. Bu sebeple ilişki bir süre sonra biter. Aldatmada biyolojik etki evliliklerde de geçerlidir. Böyle bir kokunun etkisi ile kişi evlilik dışı ilişkilere yönelebilir.